17 Ekim 2013 Perşembe

bir bisiklet turunun anımsattıkları

Bisiklete binmeyeli uzun zaman olmutu. Bisiklet kullanmayı özlediimi söyleyemem ama bisikletin hatırıma düşürdüğü hüznü oldukça özlemiim.

Yol boyu bellein hüzünlü kuytularında dolatım durdum.

Beni ilk kez bisiklete bindiim zamana götürdü bu kısa bisiklet turu. Sakarya'daki hlas Kaplıca Evleri'nde, Temmuz sıcaının ortasında, ilkokul örencisi Hasan canlandı gözümde.

Üst kat komum olan Hacer abla bisiklet kiralayıp bana bisiklet kullanmayı öretmiti. Ne kadar zamanda örendiimi hatırlayamıyorum ama oldukça fazla dütüümü ve her düümde Hacer ablanın yardıma kotuunu hatırlıyorum.

Hacer abla aile dostumuzun kızıydı. Çok kıymetli biriydi benim için. Bisiklet sürmeyi ondan örendim. Ben ilkokuldayken bana kol kanat germesi ise cabası!

Bisiklet kullanmayı örendikten sonrası ise ayrı hikâye! Her akam Hacer ablanın kardei -ve benden zannedersem bir yaküçük- Yusuf ile bisiklet kiralayarak arabaların alarmlarını öttürüp kaçardık. Yusuf'un yüzünü hatırlayamıyorum ama hava karardıktan sonraki maceralarımız adeta daha dün yaşamışız gibi aklımda. O kadar eleniyordum ki bisiklet kullanmayı sanki sırf bunun için örenmitim!

Hacer ablayı 17 Austos depreminde kaybettik. Yusuf'u da. Dier iki kardeşleri Hilal ve Mücahit'i de.

Ne zaman bir bisiklet görsem aklıma Hacer abla gelir.

Ne zaman bisikletle elenen çocuklar görsem biri ben, biri Yusuf olur.

Ne zaman yaramaz bir küçük çocuk görsem o çocuk gözümde Mücahit olur!

Her bisiklet dört karde-ama bilhassa Hacer abla- için bir Fatiha'dır bende. Mekânları cennet olsun.

Dünyadaki bütün bisikletler kadar Fatiha onların olsun... 

(Dipnot: Fotoğraf, instagram'da corrine_t kullanıcı adıyla hesabı bulunan kişiye aittir.)

0 yorum:

Yorum Gönder